Bisikletten uçup sonra da bisikletten korkmak kaderim olamazdı.
İşte o gün, düştüğüm gün. ben bisikletin o da benim kanımı akıttığında bundan böyle o ve ben bir olduk. tristanın ayısıyla karşılaşıp savaştığı kadar savaşçıydım o sahnede. beni gelip kaldıranlar "yaşayacaksın evlat korkma" demişlerdi. o gün bisikleti alıp götürdüler beni de hastaneye.
Geçen bu sürede geceleri içimdeki bisikletin sesini duyar gibi olur uyanırdım. bisiklet beni çağırıyordu, dağlara ormanlara çukurlara. dolaşmak istiyordum bisiklet sırtında.
Uyum doğanın sırrıydı bunu bildiğimden bisiklet ve kaskıma uygun fosforlu yeşil tshirtümle hazırdım artık. bisiklet beni kucaklamıyor duruyordu doğa acımasızdı bisiklette. korkmuyordum ama bişey oluyordum. kaşınıyordum. doğa üzerimdeki fosforlu yeşili çok sevmiş tüm uçan kaçan böcekler üzerime hucum etmiş fofsorlu yeşile yapışmıştı. fosfor doğanın sırrıydı içimdeki bisiklette fosforlu yeşil.
1 yorum:
ille de yeşil.
Yorum Gönder