4 Ekim 2009 Pazar

it does mean..


Özgür irademizle seçtiğimiz arkadaşların birine arkadaş deriz. çok havalı. arkadaşlıklarımız konusunda söz sahibi olmamız bizi bağımsız, kişilik sahibi sosyal bireyler yapar gibi olsa da. durum böyleyken şöyle, benim hiç arkadaşım olmadı.


O belki benim tek arkadaşımdı, birlikte iyi vakit geçirirdik. okula daha gitmediğimden okulda yaptıklarını anlatır kitaplarını defterlerini gösterirdi, kitap okurdu, deneyler yapardı, yaz tatilinde misket oynardık, uçurtması vardı, böcek yakalardık, ağaca tırmanırdı, iyi arkadaşımdı. sonra kızlarla oynamaya başladım, daha ilk gün bebeğimin elbisesini yırttılar, onlardan kıskançlık öğrendim, öğrendikten sonra ben de iyi oynadım. o'nun arkadaşlığını bizim kızlara tercih etsem de, nedense daha az zaman geçirmeye başladım. o da arkadaşım olmadı.


Arkadaşlıkların çevresi ya benden ya ondan ya da bilmediğim bir şeyden sarılıp paketleniyor, tamam bunda sorun yok fakat açılmamak üzere sarılmış elime tutuşturulan her neyse, olmasa da olur. durum böyleyken yine şöyle ki, benim hiç arkadaşım olmadı.

Hiç yorum yok: